gül kendine!!


insanoğlu önce kendini üzer, sonra mutlu etmek için yollar arar..

"oh boy.. çok bunalımdayım!" bazen gerçekten - i mean it - siktir etmek gerekiyor hayatı.. biraz kafanızı kaldırıp baksanız, herkes sizin kadar sallamıyor panik panik, stres stres yaptığınız olayları.. bi de onca yıldır şu hayat yolunda tecrübeniz var, bi çok şeyin hala zamana bırakılınca geçeceğini öğrenemediniz..
bi saniye dur ve düşün.. en kötü ne olabilir, en kötüsü ama.. yani işten atılsan başka bi iş bulursun, bi süre idare edersin.. patronun sana bağırsa çağırsa ne olur ki, içinden sırıtırsın pis pis geçer gider.. sense yanında uykusuz gecelerin, moral bozukluğun, mutsuz hayatınla baş başa kaldığına yanarsın..
mesela ne zaman güldün şöyle kahkahayla son 3 - 4 haftadır.. hatta 1 - 2 aydır.. ne zaman çok eğlendin? ne zaman kendine zaman ayırdın? baş ağrılarıyla geçen uykusuz gecelerin hangi derdine merhem oldu? sorarım sana, sorarım ki nedir seni bu kadar mutsuz eden?
mırıldanıyorum şu an seni dinlerken içimden: "değer mi hiç, değer mi hiç, değer mi değer mi değer mi söyleeee.."
sen hala kendini belaların mıknatısı olarak tanımla, hala en kötü şeyler senin başına geliyomuş gibi hisset..
egoya bak.. yürü beee..
unutma, unutturma! bu hayatta herkes bir gün düşerse öbür gün ayağa kalkar..
what goes around comes around baby..



******
sevgili upper east siders, bu yazı tamamen kendime, kendimi rahatlama adına yazılmıştır. 3. şahıslarla ilgisi yoktur..