bir cmtesi sabahı.. güneşle uyandın mı hiç?



* cumayı cumartesiye bağlayan dün gece uyudum mışıl mışıl..

* cumartesiyi pazara bağlayan bu gece de ise mika'yla eğlenicem ışıl ışıl..

* her şeyden hemen sıkılan bi insan oldum fısır fısır..

* debelenirken dengesizleşiyorum fosur fosur..

* anlık mutluluklar yaşarken hemen ağlayabiliyorum içimden içil içil..

* hava nemli ama esiyor püfür püfür..

* ben cumartesi sabahın köründe ofisteyim, pek acıklı..

* ben giderim o gelir, peşimden çin çin eder..

* mika, i love you!





* bitti




london's calling!



londra.. volkan patlaması..

hayatta başıma gelebilcek en güzel şeylerden biriydi..
böyle bir tatil bir daha asla olmaz, olamaz.. o yüzden her anın tadı sonuna kadar çıkarıldı..

ilk gün şunu yaptık, ikinci gün bunu yaptık demicem çünkü 1 haftalık planlanan tatil 2 haftaya çıkınca artık her yerini avucumun içi gibi öğrendim, bir Londoner oldum vesselam..

hem gitmek isteyenler olabilir, hem de ben yıllaaaar sonra Londra'da yaşarken "bak zamanında ilk buraları görüp aşık olmuşum bu şehre" demek için aklımda kalanları yazıcam buraya..

* kaldığımız yer çok merkeziydi: yha london, oxford streetinin hemen arkasında, regent's park'taydı..

* underground sayesinde yere gidebiliyorsunuz, taksiye hiç gerek yok.. gider gitmez oyster kartı alın, doldurdukça kazanın..

* "phantom of the opera" - kesinlikle mükemmel bir müzikaldi..

* covent garden çok güzel, her pazar gidilesi, içilip güneşin altında müziğin zevki çıkarılmalı.

* canary wharf'a saat 5 gibi gidin, ordaki publara takılın..

* nothing hill, portobello road çok şirin, sokağın bir ucundaaan sonuna dek yürüdük, sonra geri döndük aynı yolu. yolun sonlarına doğru pek bir şey yok, burdan bi "tube" girişi vardır diye düşünmeyin..

* hyde park hava sıcakken çok güzel, hemen karşısındaki sainsbury'den yicek, içcek alabilirsiniz..

* müzeler güzel tabi..

* camden town çok değişik, çok şirin ayakkabılar var, gotik kıyafetler, uçan insanlar, değişik bi ton şey..

* thames güzel, böyle etrafında sürekli koşan insanlar var, zaten herkes spor yapıyor!

* konsolosluk knightsbridge'de.. volkan patlar, bişi olur, aklınızda olsun..

* ortaokul hocalarının öğrettiği greenwich- gırinviç okunuşunu unutun, 100 ingilize sorduk, hiç biri anlamadı.. greenwich: gıraniç diye okunur!

* london eye'a kesinlikle 8'den sonra bin, gece manzarasıyla anlam kazanıyor o dönme dolap

* zoo bar (leicester square'de, pazar geceleri mutlaka buraya gidin!)
roadhouse (covent garden'da - her gece buraya gidebilirsiniz!)
fabric - çok elektronik
sound - çok r&b
egg - diye bir yer varmış, evet!
onanon - her katında başka bi müzikler var ama gereksiz..
oxygen - uzak dur!
* saat 6dan sonra pub kültürü dediğimiz şey başlıyor, herkes işten çıkıp içmece.. 11de kapanıyor, sonra clublara..

* gitmişken tabi sütlü ingiliz çayı iç, guiness iç, fish&chips ye, guiness iç, yağlı ingiliz kahvaltısı ye, guiness iç.. öyle çok özellikli bi yicek & içcek kültürleri olmadığı için pek de bir şey gelmiyor aklıma tavsiye edecek..


dikkat edin, aşık olunacak şehir!!